26 Eylül 2008 Cuma

bazen

Bazen
Güneş doğar, güneş batar
Ama insan uyumaz bazen, düşünür
Geceler kısa çabuk geçer
Ama insan uyumaz bazen
Düşünür
Deniz masmavidir ne güzel
Ama insanlar görmez bazen
Şiirler ,şarkılar ,masallar
Ama insanlar duymaz bazen
Üzme kendini
Ümitsiz gibi
Sevenin var bak
Ne güzel

23 Eylül 2008 Salı

kurbaga

çok garipler deneyimler yaşadım bu hafta şeklinde başlayan yazımın devamı niteliğinde... yine oldu. bu kez başka hayvanları kesip biçtik. mekanlar ve kişiler değişmişti bu kez.
mekan: tıp fak içinde herhangi bir lab.
failler: hafiften geveze bir fizyoloji asistanı, bikaç örenci
kurbanlar: biri küçük salak, biri yemyeşil güzel iki kurbaga
amacımız birinin beynini beyinciğini beyin sapını kesmek ve bakalım üstüne asit dökünce napıo die bakmaktı. kutudan kurbaga çıkarmanın zıplayıp hoplamasına engel olmanın inceliklerini ögrendik. makası azının yanındaki boşluktan sokup çevirdik. ve kestik. eter kulanmadık zira deneyi etkiliomuş. astık başsız kurbamızı bi askıya ve üstüne sülfirik asitli kaıgt yapıştırdık. kagıdı çıkarmak için o taraftaki bacagını çekti. abarttı çırpındı yıktı ortalıgı. ben yeter dedim yıkayalım yazık ama. yazk deil acı çekmio sadece bi cvp dedi. agrı merkezlerini kesmişiz zaten. peki dedim. tekrarladık deneyi bacanı tuttuk bakalım napıcak dedik. diğer bacagıyla iteklemeliydi kagıdı. çapraz reaksiyon.yapamadı. beceriksizmiş.yeter ya tmm dedim. ya acı çekmio bakma sen kıvrandıgına reflex dediler. peki dedim. bacagından siyatik sinirini kestik. yine asit. yapamadı elbette. refleks tepkileimiz omuriliktedir ama siniri kesersen de cvp iletilmez dimi ama. sonra bana verdiler kalbini çıkardım . klasik hikaye. kalp sinir sistemnden bagımsız kasılabilio efendim. eşşek gibi kan pompalıodu valla. ikinci kurbaya gelince. bunun sadece beynini çıkardık sonra suya attık yüzdü! yüzmek beyin sapı tarafından idare edilen bi davranışmuş. ilkinde beyin sapını da kesince yüzememişti yavrucak.
bildiğin lab föyü gibi kullanıorum blogu. evet.
ha asıl olay anatomi labında kadavraları görmemdi ama onlar etkileyici deiller. sonuçta epeyce önce ölmüşler. ''elinin altında kalbin attıgın hissetmezsen etkilemez dior'' burada son veriorum. ( ama bugun çalıştıgımız kızın intihar ettiğini sölediler. hemen bi buruldum. az daha ayrıntı verseler devam edemicem. pek fena.)

21 Eylül 2008 Pazar

Koklama yetisi ve alkolik bünye..

Merak ediyorum acaba neden sarhoş olduktan sonra uyandığımızda burnumuz bu kadar hassaslaşıyor?

Koklama yetisiyle akşamdan kalmış bir beynin ne alakası olabilir? Acaba çiçeksel bilincimiz ancak memeli ve sürüngen bilinçlerimiz sarhoş olduğunda mı kaçıp kurtulabiliyor?

18 Eylül 2008 Perşembe

sıçan

çok garip deneyimler yaşadım bu hafta..itinayla şeker hastası haline getirilmiş bir sıçan gözümün önünde diğerlerinin arasından seçildi.. bi iki dakika sonra ölümle tanışcagını tahmin etmiodu muhtemelen.ben o seçilirken bunu hissedip hissetmediğini merak ettim. derken kuyrugundan kaptıgımız gibi attık bi kovaya kendisini. üstüne eter döktük. azını kapadık. birkaç dakika ön ayakları havalandı yukarı dogru ama yeterince yukarı uzanamadı ve yere çöktü. bunu tekrarladı. ben yine acaba ne hissediodur diye düşündüm. artık anlamıştır muhtemelen ama beyni de bi yandan uyuştugu için anladıgı şeyi tıpkı uykuyla uyanıklık arası algısı kadr flu anlamıştır bence. sonra bayıldı. nefes alması yeterince yavaşlayana kadr bekledik. izledik. çıkardık ve boynundaki atardamarları kestik. böylece uluslararası olarak onaylı bi yöntemle , sıçanımız acı çekmeden ölmüş oldu. etik bi ölüm izledim. gel gör ki hala işlemler arasında muhakkak bi yerlerde bişi hissettiğini düşünüyorum. umarım çaresizlik deildir. devamında hızla orasından burasından alınan doku örnekleri deney düzeneğine yerleştirildi. bıdır bıdır hareketli haliyle ölümün kıpırtısızlıgı arasında olanlar gözlemciyi şok eden kısımdı bence. sonrasında hareketsiz duran hayvandan parça almak kısmı sıradandı. elimizdeydi. hareketliydi.bizi görüodu. bakıodu. zıplıodu. durdu.tuaf...